VALİ ÇÖKERSE DEVLET ÇÖKER

Erzurum Valisi Okay Memiş ve Eski Başbakan Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım'ın basına yansıyan fotoğrafı sonrasında yazdığım yazıya, yorum yapan bir okurum hatırlattı, hikayeyi. Önce fotoğraftan bahsedeyim; Vali Okay Memiş ve Erkam Yıldırım yan yana oturuyorlar. Erkam Yıldırım, benim evimde çocuğumun karşısında bile oturamayacağım bir rahatlıkla, koltuğa yayılmış durumda. elinde 33 çeki tespihini sallıyor. Hemen yanında Erzurum Valisi Okay Memiş, pür dikkat onu dinliyor. 

 

 

Bu fotoğraf, Gündem oldu. Eleştirilen Vali Okay Memiş'e yöneltildi. Devleti temsil eden Valinin karşısındaki bu lakayt tavır, her kesimden tepkiyle karlışandı. Vali Memiş bu gün bir gazeteye açıklama yapmış, kendini savunmuş. Ne demiş sayın vali; “Ben Erkam Yıldırım’ı şahsen tanımam etmem. Kendisiyle ayrıca bir bağım, görüşmüşlüğüm yok. Erkam Bey 13 Ocak’ta Erzurum’da düzenlenen Binbir Hatim duasına katıldı. Orada da hayır için yemek vereceğini söylemiş, ben de orada öğrendim. Göründüğü gibi bir durum söz konusu değil. Camiye yakın olan bir mağazada soluklanmak için 10 dakika oturduk. Durum bundan ibaret. Mağaza içerisinde de herkesin rahatça oturabileceği bir alan yok. Sadece 10 dakikalığına oturduk. Kendisi de kilolu biri olduğu için her yerde fotoğrafta göründüğü gibi oturuyor. Bize karşı lakayt bir tavır olsa, bunu ben fark ederim. Moralim bozuldu.

 

 

 

Vali Bey, kendisiyle ilgili eleştirilere verdiği cevaplarla da dikkat çeken bir isim haline geldi. 10 ocakta gazetecilerle yaptığı basın toplantısının ortasında, toplantıya yönetimi ile birlikte gelen AK Parti Kadın Kolları Başkanını masanın baş köşesine oturtmuş, Toplantısına devam etmişti. Gazeteciler Ayşe Hanım'ın bu toplantıda ne işi var diye yazınca da Valilikten açıklama geldi; " Vali Bey davet etmedi." denildi.

 

 

 

Peki Sayın Vali, siz davet etmediyseniz, Ayşe Hanımı Masanın baş köşesine oturtmak yerine; " Ayşe Hanım burada gazetecilerle basın toplantısı yapıyoruz, şayet benimle bir işiniz varsa makama beklerim." deyip toplantı salonundan çıkaramaz mıydınız? AK Partili siyasiler sizin her toplantınıza bu şekilde davetsiz gelip, elini kolunu sallayarak katılabiliyor mu? Bize bunu mu demek istiyorsunuz? 

 

 

 

Şimdi de o herkesi üzen fotoğrafla ilgili de " Kilolu olduğu için öyle oturuyor" demiş. Sayın Vali; Bakın "yol olur yol." gittiğiniz yerlerde kilolu insanlar karşınızda yayılarak oturur, bir şey diyemezsiniz. Dediğiniz de de "ben kiloluyum" der, susar kalırsınız. Hadi oturuşu kilosundan diyelim ya o elindeki tespihi sallaması, o da mı kilodan. Kilolu insanlar tespih sallayarak rahat mı ediyor. 

 

 

 

Şimdi gelelim Resul Karagöl isimli kıymetli okurumun bana hatırlattığı ve günümüz " DEVLET ADAMLARINA " öğüt niteliğindeki o hikayeye;  

 

Yıl 1986. Turgut Özal, başbakanlığının en debdebeli, en güçlü dönemini yaşmaktadır. Başbakan Özal, Malatya’da bir miting düzenler ANAP’ın bütün önde gelen isimlerinin katıldığı bu miting, Özal’ın gövde gösterisine dönüşecektir. Planlar ona göre yapılmıştır.

Partinin miting otobüsü Malatya meydanına gelir.

Turgut Özal otobüsün üzerine çıkıp konuşacaktır.

Protokol gereği kendisini karşılayan Malatya Valisi Naim Cömertoğlu’na direktif verir: “Gel sen de çık otobüsün üzerine",

Valinin “Efendim ben devletin valisiyim, orada bulunmam uygun kaçmaz" demesi hiçbir işe yaramaz ve vali başbakanla birlikte otobüsün üzerine çıkmak zorunda kalır. 

Miting meydanı kalabalık. Otobüsün üzeri daha da kalabalık! Meydandakiler boyu kısa olan Özal’ı aşağıdan bakınca göremezler.

Meydandan otobüse doğru "Çök, çök, çök" sesleri duyulmaya başlar. Otobüsün Üzerindekiler çökecek ki, meydandaki partililer başbakanlarını iyice görebilsinler!

Özal yanında duran bakanlardan dayısının oğlu Hüsnü Doğan’a; “Çömel bakalım Hüsnü",der. Mikrofon açık ve Özal’ın elindedir.

Özal’ın söylediği bu sözleri herkes duymaktadır.

Bakan Hüsnü Doğan yere çömelir. Aracın üstündekiler çöküp çömelirler. 

Özal, yanında duran Vali Naim Cömertoğlu’na döner: Elindeki mikrofondan kendisine özgü umursamazlıkla söylediği  “Vali Bey. Sen de çök. Çömel şuraya." sözleri miting alanını dolduran on binlerce insan tarafından duyulur.

Ancak, Vali Cömertoğlu’ndan gelen ve Malatya meydanına mikrofondan yankılanan ses aynen şöyledir:

 “Sayın Başbakanım, ben devletin valisiyim. Vali çökmez, Vali çömelmez. Vali çökerse devlet çökmüş olur. İzin verirseniz ben aşağıya ineyim’

Valinin bu sözlerini duyan meydandaki kalabalıktan inanılmaz bir alkış kopar.

Alkışlar, kudretli Başbakan Özal’ın olurunu beklemeyen Vali Naim Cömertoğlu’nun seçim otobüsünden aşağıya inmesine kadar devam eder.

Evet, devlet; Naim Cömertoğlu gibi valilerle ayakta kalır.

 

 

Umarım Vali Naim Cömertoğlu gibi liyakat sahibi " DEVLET ADAMLARININ" sayısı çoğalır. 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.