NEDEN MEHMET SEKMEN?

“Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür” der eskiler.

Gerçekten de öyle hayat telaşı bir çok şeyi unutturur insana. “Unutan mutlu olur” derdi büyüklerimiz, gerçi bu söz yaşanan olumsuzluklar ilgili kullanılır daha çok. Ancak biz insanoğlu, olumlu olumsuz bir çok şeyi unuttuğumuzdan belki de hem vefasızlık edebiliyoruz, hem de karar alırken geçmişten dersler çıkaramadığımızdan belki de yanlışlar, haksız eleştiriler yapabiliyoruz.

Bu girizgahtan sonra gelelim yazının başlığında da belirttiğim “ Neden Mehmet Sekmen?” sorusuna.

Anlayacağınız üzere yaklaşan belediye seçimlerinde AK Parti’nin yeniden bir kez daha Mehmet Sekmen’i aday göstermesi gerektiğine inananlardanım.

Nedenine gelince;

Biraz unuttuklarımızı hatırlatayım sizlere

Erzurum’da içme suyunu hatırlayın bir önceki belediye başkanı döneminde. Musluklardan akan suyun rengini, kokusunu. Yapılan bütün müdahalelere rağmen bir türlü düzelmeyen içme suyumuzu. Adayken başkan Sekmen’in vaatleri arasındaydı, sudaki sorunu çözmek. Göreve geldiği günden bu güne, neredeyse içme suyu hattının kanserojen özelliği taşıyan ve içi adeta pas tutmuş bütün şebekenin yenilendiğini hatırlayın.

Karanlığa mahkum edilmiş, şehri hatırlayın Sekmen’den önce. Ve bu gün gelinen noktada ışıl ışıl olan aydınlık, sokaklara caddelere bir bakın.

Şehrin merkezindeki bir çok köhnemiş binayı hatırlayın. Kalenin etrafı için bir türlü yapılamayan projeyi. Bir de bugün gidin bir bakın kale etrafına. Koruma altına alınarak restore edilen evlere gezin. Kale’nin etrafını adeta kuşatan köhne yapılar nasıl yıkıldı, yerine yapılan yeşil alanı, kültür yolunu bir görün. Şehrin merkezinde yapılan sokak sağlıklaştırma projelerini bir inceleyin. Mesela Bat Pazarına bir gidin.

İlçe merkezlerinde yapılan prestij caddelerini ziyaret etmenizi öneririm. Narman’ı, Uzundere’yi, Tortum’u, Şenkaya’yı, Karayazı’yı, ziyaret edin. İsterseniz köylere de gidin. Korkmayın artık köy yollarının neredeyse tamamı asfaltla tanıştı. Hemen her köye köy konakları yapıldı, sizi rahatlıkla misafir edebilir köylüler.

Önümüz kış, hatırlayın geçmişte günlerce kapalı kalan yolları. Şehir merkezinde bile aracınızla ne zorlukta ilerlediğinizi. Yine Başkan Sekmen göreve geldiği günden bu güne bir bakın. Daha kar yağmadan caddelerde bekletilen iş makinalarını hatırlayacaksınız. Gece mesai yapıp, sabah uyandığınızda bütün ana arterlerin açıldığını anımsayacaksınız.

Şehrin dört bir tarafına yapılan bilgi evlerine bir uğrayın, bu yerlerden faydalanan çocukların yüzündeki keyfi bir görün. Çocuk demişken, onarımı yapılan, bahçesi asfaltlanan okulların önünden geçin. Göz ucuyla bakmanız yeterli olacak yapılan hizmeti görmeniz için.

Fuar alanını görmüşsünüzdür eminim. Doğu Anadolu’nun en büyük fuar merkezi olduğunu ve yılda en az 12 uluslararası fuarın bu merkezde düzenlendiğini biliyorsunuzdur.

Hatırlayın Dadaş sinemasının eski halini. Farelerin cirit attığı lağımların fışkırdığı, çürümeye terk edilmiş, Dadaş sinemasını. Birde bu günkü halini bir bakın. Erzurum’un değerlerinden İbrahim Erkal’in adının verildiği kültür merkezini bir ziyaret edin. Yapılanları yerinde görün. Orada neredeyse hemen her gün yapılan  kültürel etkinlikleri takip edin.

Ne güzel günlerdir bayramlar. Hatırlayın geçmişte kurban bayramında gördüğünüz manzaraları. Sokağa çıkmak istemediğiniz günleri. Sokaklardan akan kanları, çöplerde biriken kurban artıklarını. Birde son dört seneye bir bakın. Hadi yoklayın hafızanızı. Böyle bir manzarayla karşılaştınız mı hiç. Hadi zorlayın biraz hafızanızı. Boşuna uğraşmayın. Son dört yılda belirlenen kurban kesim yerleri, mobil kesimhaneler, ve tertemiz sokaklar gelecek aklınıza.

Cenaze hizmetlerini hatırlayın geçmişte. Arayla birilerini sokmadan cenaze aracı bile isteyemiyorduk. Kaybettiğimiz acısını yaşayamadan, imamı nereden bulacağız, defin işlemleri için malzemeleri nasıl temin edeceğiz, kimlere mezarı kazdıracağınızın telaşına düştüğünüz o günleri bir hatırlayın lütfen. Birde bu gün verilen cenaze hizmetlerine bir bakın.  Hiçbir telaş yaşamadan, tek bir telefonla sizi hiçbir işe karıştırmayan, acınızı paylaşan cenaze hizmetlerinden faydalanmışsınızdır bir çoğunuz.

Ulaşım hizmetlerini hatırlayınız, saatlerce otobüs duraklarında beklediğinizi, bindiğiniz aracın her an yolda kalacağı endişesiyle işe, okula yetişme telaşınızı hatırlayın. Bir de bu güne bakın. Yenilenen araçları, konulan ek seferleri mukayese edin lütfen.

Palandöken’i hatırlayın, sahipsizliğini, dağın kaderine terk edilmişliğini. Su tutmayan göleti, çalıştırılamayan suni karlama tesislerini, sürekli arıza veren gondollifti,  Özelleştirme İdaresi’nin elindeki halini hatırlayın. Birde bu gün çıkın dağa, Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı yatırımları, dağın yenilenen yüzünü, yapılan tesisleri, profesyonel işletmeyi bir görün. Dağda artan turizm potansiyelinin mimarı Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’dir.  Bu gün Palandöken’de binlerce çocuk kayak yapmayı hiçbir ücret ödemeden öğreniyor, biliyor musunuz?

Erzurumspor’u hatırlayın, kayyumların elinde kalan, 3 milyon borç nedeniyle kapatılan 42 yıllık kulübü unuttuk mu? 300 bin lira yardım yaptığında paraları masanın üzerine koyup fotoğraf çektiren, belediye başkanlarını unuttuk mu? Gelelim bu güne yeni kurulan kulübü üç sene üst üste şampiyon eden, Süper lige çıkaran, belediye imkanlarını kulübün başarısı için seferber eden,  Kulüp tesislerini baştan ayağa yenileyen bir belediye başkanı var. Yüksek irtifa kamp merkeziyle, Erzurum’u futbol merkezi haline getiren, hem ekonomik açıdan, hem de sportif açıdan şehre katma değer sağlayan bir belediye başkanı var.

Evet bunlar bir çırpıda aklıma gelenler…

Daha bir çok hizmet var yapılan. Yapılmayanlar yok mu? Elbette ki vardır. Hizmet sınırları olan bir iş değildir. Ama yapılanlara bakmak ve elimizi vicdanımıza koyarak hareket etmek durumundayız. Yapılanlara baktığımda AK Parti’den bir dönem daha aday olmayı hak ediyor Başkan Sekmen.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’le ilgili bir çok dedikodu da yapılıyor. Bu dedikoduları yapanlara hadi getir belgeyi hemen yayınlayalım diyoruz, ancak hiç kimse belge getiremiyor. “ Öyle diyorlar”la olmaz bu iş. Yeniliyorum, varsa kimsenin elinde bir belge getirsinler yayınlayalım. Varsa bildiğiniz bir yolsuzluk, bilgi ve belgeleriyle ulaştırın. Ancak mışla,muşla olmaz bu iş.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.