Sevmeyebilirsiniz...
“Bizim neyimize yurttaşlık, biz reaya olmaya razıydık...” diyebilirsiniz.
“Feodal düzen içerisinde zümre olmak neyimize yetmiyordu?” diyebilirsiniz.
“ Cehaletimizle mutluyduk, inkılap falan bunlar bize çok geldi…” diyebilirsiniz.
Ancak hakaret e de mez si niz…
Mustafa Kemal Atatürk sizin ağababalarınıza karşı bir bir mücadele sergileyerek, bu cumhuriyetin temellerini attı. Siz kimsiniz…
Sizin gibi düşünenler, inlerine çekilmiş olup biteni uzaktan izlerken, o laik dedikleriniz var ya işte onlar, bu ülkenin namusunu, şerefini kurtardı...
Hadi oradan!
Üç beş takipçi kasacağım diye yapmadığınız kalmadı, şimdi de Mustafa Kemal ve Silah arkadaşlarına mı hakaret ediyorsunuz?
‘Cahil cüretkar olur’ derler ama sizinkisi bunu da aşmış bir durum.
Haddinizi bilin efendi haddinizi!
Cumhuriyeti kuran bir şehirde, Atatürk’e hakaret edemezsiniz…
Sizi gören de yaşınıza, sakalına bakıp bir şey zanneder.
Yazık ne yaşınıza nede sakalınıza yakıştı hakaretleriniz…
Mustafa Kemal ve Silah arkadaşları için kullandığınız o hakareti aynısı ve misliyle size iade ediyorum..
Hem de 10 Kasım Gazinin ölüm yıldönümünde bu yaptığınız, iyi niyetli bir hareket değil.
İnsanları ayrıştırmak, kin ve nefret suçudur bu yaptığınız.
Cumhuriyetin savcılarını göreve davet ediyorum…
Güzel bir yazı olmuş... Olay; para, şöhret ve makamın, cehaletin zirvesindekileri zivanadan nasıl çıkardığına tipik bir örnek: Bilgisi yok, ama fikri çok adam doldu çevremiz; maalesef.
Gerçeklerden uzak (sizin gerçekleriniz farklı gerçi) boş bir yazı olmuş. Hacı'nın yaptığı tamamen yanlış onu da söyleyelim ama.
Bir lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım adam mı diye? Atasını bilmeyecek kadar gözünü döner parasından başka bir şey görmeyen bir meczup. Bir de sakal koymuş, acaba o sakalı taşımaya layık mı ? Müslümanlığına gelince , bu kişinin müslümanlıkla , İslam ile , Hz. Peygamberimizin yaptıklarından bi haber biri. Ölüler cevap veremeyeceği için de ,ölünün arkasından konuşulmaz..Zaten konuşanın da İslam Dini ile alakası yoktur. Bu zavallının bu şekilde Hakaret ettiği Atatürk 3 Mart 1924'te, İslam dininin iman ve ibadet meselelerinde çoğunluğu Müslüman olan Türk halkına hizmet vermek üzere Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kurdurdu.. Cahil olmak yazık, ayrıca İstiklal savaşı meş'alesinin yakıldığı, Erzurum Kongresinin Cumhuriyet tarihinde öneminden bile haberi yoktur.. Böyle esnaf olmaz , Müslümanlığı bilmeyen bir kişinin de elinin değdiği etleri yemek caiz değildir
Namuslu, haysiyetli, şerefli bir Türk savcısını bu kişi hakkında harekete geçmeye davet ediyoruz