DOSTUN GÜLÜ…

Ne çok hata yapar… ne çok aldanır insan.
Hayat bazen, eğreti bir hayalin peşinde doludizgin at koşturmaya benzer.
Bir sabah aynanın karşısında ak düşmüş sakalını görürsün. Heyhat! Meğer tüketmişiz sermayeyi, dersin…
O vakit yaraları gelir aklına insanın… Mahsus, daha bir amansız sızlar, sırtındaki yaralar.
Ve o yaraların müsebbibi eller. En çok da zehirli hançer tutan eller!
Şarkıların, kelimelerden daha güzel olduğu dumanlı çağlar geride kalmıştır. Yine de, şairlerin elinde yoğrulur hayatın bütün anlamı. Kimi, bir rivayet idi ömür kezzap çoğu, der. Kimi, saatim işlemiş ben durmuşum… Kimi de, an gelir Attila İlhan ölür…
Çoğu zaman, taşıyamadığı ağırlığından, usanır insan… Yüreğine bir selam bile yük gelir. Mecali kalmaz dönüp almaya. Avuntu ve rüya, bir yere kadar…
İnsanlar kıyıcıdır! Merhameti genelde yoktur zaten… Ama hiç biri, dost dediklerinden daha fazla sana kıyamaz… Melaline sebep olmaz.
Hikâye o dur… Zalim Hızır Paşa, Pir Sultan’ı dar’a gönderir. Emir verir ahaliye: “İdam edilmeden önce, herkes taş atacak mendebura! Yoksa başı vurulacak bilinsin.” O halk, yani onlar için sazıyla sözüyle kıyama durduğu halk, Abdal’ı taşlamaya başlar. Yaşar Kemal’in bir romanında: “O halkın var ya senin o halkın… Çok tokadını yedim ben onun” sözü, o gün de caridir zira…
Pir Sultan, mütebessim bakar atanlara. Değmez çünkü atılan taşların hiç biri! Hızır paşa da ahali de şaşkın. Fazla sürmez amma… Acı ile irkilir Pir. Teni yarılır, kan boşanır.
Dönüp bakar, bir gül yarasıdır canını yakan… Hızır Paşa’nın emri ile başından korkan dostu, sırdaşı, can yoldaşı Ali Baba atmıştır bu gülü… İstememiştir yansın canı… Fakat öyle değildir işte! Şu ellerin taşı hiç değmez. İlle dostun bir tek gülü yaralar, onu…
Dostluk yakınadır. Sevgi ve muhabbet de öyle... Gel gör ki haset de…
Amansız darbe yakınından gelir, hiç ummadığın anda… Sezar der ki: En büyük düşman, en son bakacağın yere saklanır!
Bir ömür inandıkların için hasmınla mücadele edersin, yormaz seni…
Başına gelenlere aldırmazsın. Geçer gider, hepsi birkaç günlük fasıldır…
Lakin sevdiklerin… Onlardan duyduğun acı bir söz bile yorar seni.
Yol ayrımına geldiğinde fark edersin: Senin sevdiklerin değil, seni sevenlerdir sana yakın…
Senin aradıkların değil, seni arayanlardır huzur kaynağın…

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Ahmet AKGÜL 02 Aralık 2022 23:22

    Yüreğine sağlık çok güzel yazı olmuş ağabey