GÜNDEM Haber Girişi : 02 Ağustos 2021 11:16

Vahit Bingöl: Memleketimiz yangın yerine döndü

Vahit Bingöl: Memleketimiz yangın yerine döndü
''Türkiye gerçekten çok zor günlerden geçiyor'' diyen Deva Partisi Erzurum İl Başkanı Vahit Bingöl, Yangın, Suriyeliler ve Afganlarla ilgili açıklamalarda bulundu.

''Türkiye gerçekten çok zor günlerden geçiyor'' diyen Deva Partisi Erzurum İl Başkanı Vahit Bingöl, '' Bir yanda ülkenin dört bir yanında meydana gelen orman yangınları. Suriyelilerin ardından şimdi de ülkemizi adeta işgal etmeye gelen Afganlılar. İktidar ve ortağının bu gelişmeler karşısında yaptığı tek şey ise hadiseleri seyretmek. En büyük politikaları ise politikasızlık''diye konuştu.

 

Bingöl açıklamasında şunları söyledi;

 

''Güzel ülkem cayır cayır yanarken ateşi söndürecek uçağımız dahi yoktur. Ukrayna, Rusya, Azerbaycan ve İran'dan gelen uçaklarla orman yangınlarına müdahale etmeye çalışıyoruz. Bu acı tablonun sorumluluğunu ise her zamanki gibi üstlenen yoktur.

Türkiye'yi 2002 yılından bu yana yöneten AK Parti iktidarı, uçak konusundaki sıkıntıların ana sebebini uzun yıllardır bu görevi yürüten Türk Hava Kurumunun filosunu ve teknolojisini yenileyememiş olmasına bağladı.

Türk Hava Kurumu acaba hangi ülkede faaliyet göstermektedir? İktidar partisi çatışmacı, bölücü, kutuplaştırıcı ayrıştırıcı tutumuyla devlet kurumlarını ya işlemez hale getirdi ya da yok etti.

Ortada ciddi bir zafiyet var ancak sorumlusu iktidar dışında herkes. Tam 19 yıldır ülkeyi yönetin bir iktidar, orman yangınlarına müdahale edecek bir söndürme filosu dahi kuramamış. Şimdi soruyoruz başarı bunun neresinde? Oysa her yıl 1 tane yangın söndürme uçağı alınsaydı bugün tam 19 tane yangın söndürme uçağımız olurdu.

Daha dün "Ay'a gidiyoruz" diye orta yerde propaganda yapan iktidarın, bırakın Ay'ı yangını söndürmek için göndereceği bir uçağının dahi olmadığı ortaya çıktı.  

İktidar temsilcileri, bunun siyaset konusu yapılabilecek bir mesele olmadığını savunuyor. Oysa asıl siyaseti, hiçbir zaman sorumluluk üstlenmeyen mevcut iktidarın kendisi yapıyor. Neden bir yangın söndürme filosu oluşturmadığını anlatmak yerine siyasi manevralarla suçu muhalefete, kendisi dışında herkese yüklemeye çalışıyor.

Yangın söndürmek için bir uçağımız dahi yokken Cumhurbaşkanlığına kayıtlı 8 uçağın olması ise ayrı bir ibretlik vakadır. "İtibardan tasarruf olmaz" diyenler, başarıyı milletin tepesine attığı çaylarda görmektedir.

Bu ülkenin kaynakları vardır. Kaynaklar doğru harcanmamaktadır. İtibardan tasarruf olur ama tedbirden tasarruf olmaz

Güzel ülkem yangın yerine dönmüş durumda. Milletimizin, yaşanan bu acı hadiseleri not ettiğini ve gerekli hesabı da önüne konulacak ilk seçimde sandıkta keseceğinden kimsenin kuşkusu olmasın.

Orman yangınlarında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Allah bizleri bu cehennem ateşinden korusun ve kurtarsın. Yangını söndürmek için canla başla mücadele eden söndürme ekiplerinin de Rabbim yardımcıları olsun.

Ülkemizin en az orman yangınları kadar yakıcı bir diğer konusu ise mülteciler meselesidir. Suriyeliler konusu her geçen gün Türkiye'nin başını daha çok ağrıtmaya devam ederken şimdi başımıza bir de Afganlı mülteciler sorunu çıktı. Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle yola düşen Afganlılar soluğu Türkiye'de alıyor.

Hiçbir kontrole takılmadan özellikle Doğu illerinde boy gösteriyorlar. Ülkemin sınırları yolgeçen hanına dönmüş. İlginç olan ise bu mültecilerin arasında bir tane dahi kadın ve çocuğun olmamasıdır. İktidar bu duruma da duyarsız kalmaktadır.

AK Parti iktidarının temsilcileri eleştirilere şöyle cevap veriyor: "Çok önemli bazı yerlerden Suriyelileri bir çekin, Suriyeliler bir gitsin ülke ekonomisi çöker. Bazı şehirlerde sanayiyi onlar ayakta tutuyorlar. Gaziantep sanayisine gidin yüz binlerce insan en ağır ve en zor işlerde çalışıyorlar. Kayseri sanayisinde de öyle. İşçi bulamıyorlar, bu adamlar çalışıyor."

Anlaşılan Türkiye ekonomisinin bel kemiğini mülteciler oluşturuyor. Şimdi destek için iktidar Afganlıları da kabul ediyor.

Hani ekonomimiz uçuyordu? Hani Türkiye'ye Fransa'dan, Almanya'dan, Hollanda'dan, Yunanistan'dan baktığımızda bir süper güçtü? Bu nasıl bir süper güç ki Suriyeliler gidince ülke ekonomisi göçüyor?

Yorgun ve yoksul olan benim insanım, bu ucuz emek işçisiyle nasıl mücadele edecek? İşsizlik almış başını gidiyor. Ekonomi çökmüş, iktidarın dahi haberi yok. Şimdi gelen Afganlılar, Suriyelilerden daha ucuza çalışacak. Benim insanımın elinden işlerini çalacaklar.

Zaten fırsatını bulan vatandaşımız ülkesini terk ediyor. Gidemeyen ise yurt dışına kaçmak için fırsat kolluyor. Kendi yetiştirdiğimiz gençlerimizi ülkemizde tutamıyoruz, tutmak için de bir gayret gösterilmiyor. Bir önlem alınmazsa yarın ülke Suriyelilere Afganlılara mahkûm kalacak.''

İktidar partisine buradan seslenmek istiyorum: Memleketi istila ettirdiğinizin devleti işgal ettirdiğinizin farkında değil misiniz?

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.