GÜNDEM Haber Girişi : 12 Aralık 2021 12:52

LANETLENMEK İSTEMİYOR İSEK..!

LANETLENMEK İSTEMİYOR İSEK..!
MHP'li Gökhan Yazcı açtı ağzını yumdu gözünü!

İşte Yazacı'nın o yazısı... Yeni bir LUT kavmi hikayesi daha, ama bu Allahın laneti ile helak olan kavmle alakalı değil, o lanetli kavmin günümüz versiyonları ve bunlar kafirde değil, sözde Müslünan? Daha iğrenci samimi Müslümanların küçük evlatlarınn körpecik yüreklerinin, İslam Ahlak ve fazileti ile aydınlatmakla görevli bir aşağılığın,  Bir taraftan Erzurumun, bir taraftan İnsanlığın diğer taraftan İslamın temiz vicdan sayfasına kara çalınmasına sebep olunmasına rağmen, gerek yerel ,gerekse ulusal anlamda gündeme gelmesine rağmen sivil ve siyasi toplum kuruluşlarından, resmi ve özel siyasi ve dini kanaat öderlerinden ortak bir tavır, onurlu ve omurgalı bir duruş gelir diye bekledik..

 

 

 

 

Lakin İstenilen nitelikte tepkiler ,müeyyideler olmaması sebebi ile olsa gerek hemşerilerimizden, vatandaşlarımızdan yoğun bir talep ve tazyiki ile karşı karşıya kaldık..

 

 

 

 

Yakın tarihte benzer sapkınlık ve cinayetlerin tekerrür etmesi ve ülkemizin son dönemlerdeki sosyal,sıyasal ve ekonomik bir fetret dönemini yaşadığı düzlükte zamanı ve zemini maniple etmek isteyen dahili ve harici ihanet odaklarının bir kaos planı uygulamasının alışılmış ritüeli olabilirmi tereddütü ile fitneye, tefrikaya acaba sebep olabilirmiyiz uhrevi endişesinide taşımakla birlikte...

 

 

 

 

Aslında Lut kavminin helak olmasına, içindeki bazı sapkınların sapkınlıkları değil, sapkınlıklara tepki koymayarak, zamanla kanıksayıp ve bir müddet sonra toplumun büyük bir kesiminin, susarak, seyrettiklerini zamanla yaşayarak sergilemelerine sebep olduğu ve helakında tamda bu noktada geldiği gerçeği ile irkildim.

 

 

 

 

Rabbim bizleri ne beşeri bir endişe ile sapkınlıkların, zulmün ve ihanetin karşısında susan, seyreden, kanıksayan ve zamanla alet olup helakı hakeden kullarından eylemesin inşaallah...

 

 

 

 

Bu gün dünyada akan kanın adının, Müslüman soyadının ise bir yerde Türk-Türkmen-Doğu Türkistanlı, Bir yerde Kürt, diğer yerde, Arap, Fars , farklı bir yerde Alevi, sunni, şii lakin nitekim hepsinin Müslüman olduğu bir zeminde...

 

 

 

 

İslamın ve Müslümanların, Oryantalist ve Emperyalist batıl zihniyetin, sistemize ve dinamize ettiği onlara endeksli maşa ve figüre sözde İslami mezhepler, tarikatler, cemaatler aracılığı ile önce taiflere bölünerek güçsüzleştirmeyi,

 

 

 

 

Akabinde kendi figüre bu örgütler ve zihniyeterin eli ile fitne ve tefrikayı aralarına sokup , bir birini ötekileştiren, bölüştüren, aynı kıbleye baş koyan müslümanları birbirine düşürerek, törörize ederek, birbirini katleden,boğazlayan müslümanları etkisizleştiren,

 

 

 

 

Lakin bu tür tefrika ve fitnelere rağmen, İslamın yükselen güneşinin önüne geçmek için yine içimizde yeşerttiği ve figüre ettiği bazı tarikatler, mezhebi taasubiyetler, cemaatler vesaire taşeronları sözde müslümanlar aracılığı ile ;

 

 

 

 

Müslümanları can evinden vuracak her nevi ahlaksızlığı,sapkınlığı, inançsızlık ve idealsizliği maalesefki yine sözde müslümanlar aracılığı ile meşruiyet zemininde temellendirmeyi başardılar..

 

 

 

 

Elbetteki Huzur ve Çare İslamdadır.! Lakin ALLAH'ın Dinini sokaklarda ıspanak fiyatına pazarlayarak şahsi,nefsi ve siyasi ihtiras,hırs ve sapkınlıklarına Müslümanların samimi inançlarını, sarsılmayan İmanlarını, temiz kalmış vicdanlarını istismar ve süistimal ederek kendi dünyevi rahatlarına,makam ve kazançlarına alet ve oyuncak edenlere karşı öncelikli ivedi Çare;

 

 

 

Lut kavmi ahalisinin tarihi helakına sebep olacak tepkisizliğe, sessizliğe, kanıksama delaletine ve ihanetine düşmeden önce samimi müslümanların ve onların vebal ve sorumluluğunu üstlenen yöneticilerin kıldan ince kılıçtan keskin onurlu ve omurgalı tavır ve müeyyidileri uygulayıp sapkınlıkları bıçak gibi kesip atmaktır.

 

 

 

Aydınlık yarınlarımızın sorumlu belirleyicileri çocuklarımızı ailelerinden uzakta yatılı kurumlarda kontrolsüz ve denetimsiz koşullarda aklın ve bilmin ışığından uzak sadece anlamını dahi bilmediği Kuranı Kerimi ezberletme öğretisi ile eğitmeye çalışan ve bunuda dünyevi bir kazanç kapısına dönüştüren ve geleceğimizin ümidi çocuklarımızı akli ilimlerden, beşeri sosyal hayattan soyutlayan bu tür kurumlara süratle müdahale edilmelidir.

 

 

 

 

Devletimizin ve İdarecilerimizin süratle resmi veya özel yatılı bütün Kuran ve Eğitim kurslarını kapatarak, Devlet ve Özel Eğitim kurumları uhdesinde gündüz örgün eğitim proğram ve müfredatları kapsamında çocukların Kuran Eğitimi ihtiyacının sağlanması,

 

 

 

 

Devletin bütün eğitim kurumları müfredatında İslamı ve Kuranı gerçek aslından öğrenebileceği ve yaşantıya dönüştürebileceği müfredat ,proğram , meteryal ve kaynakların hazırlanması

 

 

 

 

İslamın gerçek menbaasından öğrenilmesi ve yaşantıya dönüştürülebilmesi için , Müslümanın birlik ve beraberliğinin, ortak aklı ve akaidinin önündeki engel, tefrika ve nifaka sebep bütün tarikat, cemaat vesaire örgütlerin kapatılması özellikle bu hassas dönemin en ivedi ve vicdani İslami ve İnsanlık kararı olacaktır.

 

 

 

 

Şüphesiz; İslam kardeşliği, birliği, beraberliği, dayanışma ve yardımlaşmayı sembolen tek evrensel dindir.!

Bütün inananların ve insanlığın huzuru ve güvenini tesis etmek üzere kurulan sosyal nizamı sağlayacak toplumsal bir sistemdir.

Efendimiz sonrası menbaya aykırı düşmeden İslamın ve İnsanlığın en yüce değerlerine zeval vermemek üzere kurulmuş Mezhepler akabinde ise yeşermeye veya yeşertilmeye çalışılan tarikatlar, cemaatler, 

Oryantalist ve emperyalist din ve devletlerin manüplesi ile bazılarının kendilerinin kurguladığı bazılarının ise samimi olsada hemen hemen bir çoğunun asli mecrasından ve menbaasından uzaklaştırılarak,

 

 

 

 

Maalesef ki İslamın birliğini bütünlüğünü sağlaması gereken bu sosyal kurumlar, mezhepcilik, tarikatçılık , cemaatçilik tefrika ve fitnesine dönüşmüş, 

 

 

 

İslama ve İslamın evrensel birlik, beraberliğine zarar veren, İslamın tüm insanlığa ulaştıracağı evrensel mesajların önüne geçerek aslında İslama düşmanlık edebilecek ve tüm müslümanları birbirine ötekileştiren, aykırılaştıran, birbiri ile çatıştıran ve malesefki müslümanlara her açıdan sirayet edebilecek derecede sinsileşen bir boyuta ulaşmıştır.!

 

 

 

Şayet bir din ve dinayet adamı, mezhep, tarikat ve cemaat mensubu kendisinden olmayanı müslümanı ötekileştirebiliyor , dinde, menfaatte, kazançta tekbencililiği, tekelciliği, dışlamacılığı, ve kendi ictihadi yorumlarını din yerine koyuyor ise bunlar İslam düşmanıdır .

 

 

 

 

Unutmamak Lazım ki; Asırlardır etrafımızdaki coğrafyalarda etnik ve mezhep savaşlarının sosyolojik ve tarihi tecrübeleri ışığında, 
İslamın ve Ülkemizin vede Müslümanım birliğinin ve beraberliğinin düşmanı mezhepçi, tarikatçi, cemaatçi tefrikaları ,

 

 

 

 

Devletin ve Milletin güzide kurumlarına sızmasının geçmişteki tarihi hataların tekerrürüne vesile olacak şekilde girmelerine vesile olmak tefrika ve fitneye alet olmaktır.! Bu fitnenin bedellerini samimi müslümanlar yeterince ödemiştir ve ödemektedir.. tekerrürüne sebep olmanın Vebali ve Günahı ise ağırdır.!

 

 

 

Şöyle bir an durun düşünün, o körpecik çocukların söz konusu yurtlarda yaşadığı acıları, sapkınlıkları, aydınlık yarınlarını ve iffetlerini karartan ahlaksızlıkları birde kendi çocuğunuzla empati yapıp tasavvur etmeye ve anlamaya çalışın hala sessiz, tepkisiz, çaresiz kalabiliyor iseniz gerek İslami, gerek İnsani gerekse Vicdani mahkemenizde hükmünüzü buyrun siz verin...

selam saygı dua

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.