Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Terörsüz Türkiye” süreci kapsamında öne çıkardığı “Soyadımız Türkiye” sloganı, tartışmalara sebep oldu. Avukat Ebubekir Elmalı, sloganın “kolektif bilinçaltına” hitap ettiğini savunarak, "Türkiye tarihsel bir dönemeçte" dedi.
AK Parti'nin “Soyadımız Türkiye” sloganı, kamuoyunda çeşitli tartışmalara yol açtı. Konuyla ilgili katıldığı ulusal bir tellevizyon kanalında değerlendirmelerde bulunan tanınmış hukuk insanı Avukat Ebubekir Elmalı, söylemin siyaset sosyoloji açısından taşıdığı anlamlara dikkat çekti.
SUBLİMİNAL MESAJ İÇERİYOR MU?
"Slogan subliminal bir mesaj içeriyor mu?" diye soran Elmalı, " Siyasi sosyoloji açısından bakıldığında, “Soyadımız Türkiye” gibi sloganlar, “kolektif bilinçaltına” hitap ederek kimlik algısını yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Türklük, tarihsel ve kültürel bir kimlik olarak güçlü bir bağlayıcılığa sahipken, Türkiyelilik daha kapsayıcı ancak daha az köklü bir kavram. Bu geçiş, özellikle Kürt meselesi ve Terörsüz Türkiye süreci bağlamında, etnik gerilimleri azaltmayı amaçlayabilir. Ancak, aynı zamanda milliyetçi kesimlerde bir aidiyet kaybı korkusu da yaratıyor." dedi.
SLOGAN YENİ BİR KİMLİK KRİZİNE YOL AÇABİLİR.
Türkiye'nin tarihsel bir dönemeçte olduğuna dikkat çeken Avukat Ebubekir Elmalı, " Terörsüz Türkiye hedefi, eğer şeffaf ve kapsayıcı bir şekilde yürütülürse, toplumsal barışa katkı sağlayabilir. Ancak, “Soyadımız Türkiye” gibi sloganların milliyetçi kesimlerde yarattığı rahatsızlık, yeni bir kimlik krizine yol açabilir. Bu nedenle, sürecin başarısı, yalnızca siyasi iradeye değil, aynı zamanda toplumsal mutabakata bağlı. Türkiye, adıyla da soyadıyla da bir bütün olarak kalmalı; ama bu bütünlük, kimseyi dışlamadan, kimsenin kimliğini eritmeden inşa edilmeli." dedi.