EKONOMİ Haber Girişi : 12 Ağustos 2020 14:32

ZİL TAKIP OYNAYALIM

ZİL TAKIP OYNAYALIM
SU BÖREĞİNE COĞRAFİ İŞARET BELGESİ ALDIK.

Günlerdir, özellikle Erzurum basınında gündem olan ve sanki şehrin bütün sorunları çözülmüş, tarım ve hayvancılıkta üreticinin bütün dertlerine son verilmiş, istihdam problemi ortadan kaldırılmış gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor.



Öyle bir nümayiş oluşturuluyor ki bir tek “Erzurum bu günü bayram ilan etsin” demedikleri kaldı. “12 Mart, 23 Temmuz” ne ki, biz “su böreğine coğrafi işaret belgesi” aldık….



Gözümüz aydın(!)



Bu hizmetle bütün dertlerimizi çözdük(!)



Zaten Ticaret Borsası’nın en önemli ve tek görevi buydu(!)



Üreticinin ürününün yok pahasına satılmasını engellemek, Üreticiye pazar oluşturmak, ticari hayatın işlemesini kolaylaştırıcı adımlar atmak, devletle üretici arasında köprü vazifesini üstlenerek, sorunların çözümü noktasında öncü olmak, tarım ve hayvancılığı geliştirmek gibi görevlerin çok da önemi yok…



Nasıl olsa “ su böreğine coğrafi işaret” belgesi aldık.



Ne mutlu bize….!



Genç Borsa Başkanı Hakan Oral, bu belge işini o kadar önemsedi ve reklamını yaptı ki bu satırları kaleme almak farz oldu.



Sayın Oral, Fatih İstanbul’u fethettiğinde 21 yaşındaydı ve emin ol senin kadar övünmedi…



Hatta beğenmediğiniz Hakkı Hınıslıoğlu, sizden önce Göğermiş Peynire, Civil Peynire, Kadayıf Dolmasına, Coğrafi İşaret belgesi almış, “ biz bu kadar mühim işler yaptık” diye bas bas bağırmamıştı. Yine aynı Hakkı Hınıslıoğlu, Erzurum’da dönemin şartlarında son derece ihtiyaç olan Tortum yolu üzerinde bir toptancılar sitesi yapmıştı, şu an bu sitede boş işleri yok. Hatta orada şu anda üretim yapan tesisler bile var. Yine bu kadar gürültü olmamıştı. Bu söylediklerim aklıma gelenler…



Gençsiniz anlıyorum, heyecanlısınız anlıyorum, ancak daha mühim işlerle uğraşmanız gerektiğini de unutmayın. Sakın yanlış anlamayın yaptığınız işi küçümsemiyorum. Sizin çok fazla gayretiniz olduğunu düşünmesem de, bu belgenin alınmasını sağlayan ismin Anadolu Su Böreği işletmesinin sahibi Serkan Akköse olduğunu bilsem de,  inanın yine de küçümsemiyorum. Ancak bu işi sunum şekliniz hiç hoş değil… Danışmanlarınızın yönlendirmesi ise pusulanız şaşmasın. Gerçekten övünülecek büyük, ciddi işin altına imza atın, bizler de sizi alkışlayalım, gerisi laf-ı güzaf.. .


 

Gelelim şu Cağ Kebap fabrikasına…


 

Vallahi cağ kebabın fabrikası nasıl olur bilmiyorum. Zira cağ kebap dondurulmuş olarak market raflarında satılmıyor.



Çıkan haberlerin hepsini okudum bu fabrikada ne üretilecek anlamadım. Bir milyon koyun kapasiteliymiş bu fabrika. Bir milyon koyunu Erzurum’da nereden bulacaksınız?  Ürettiğiniz cağ kebabını kime satacaksınız?  Bu iş madem MÜSİAD çatısı altında yapılıyor, neden halka açık değil de 19 kişiyle yapılıyor. Siz Cağ kebabın patentini almışsınız, bu fabrika üretime başladıktan sonra, cağ kebap satanlar,  sizin ürünleriniz dışında başka bir ürün satamayacak mı?



Aklımda deli sorular var…



Lütfedip cevaplarsanız, bizde kamuoyu da bilgi sahibi olur…

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.