TORTUM VE OLTU’DA AK PARTİYE Mİ GEÇİYOR?

Salı Günü TBMM’de yapılan AK Parti gurubunda, Olur’dan bağımsız olarak seçimi kazanan Belediye Başkanı Sıddık Demircan’ın AK partiye geçtiği duyuruldu ve bizzat AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Demircan’a parti rozetini taktı.


    AK Parti genel merkezinden gelen bilgilere göre her gurup toplantısında, AK Parti Belediye Başkanı transferlerini duyuracak. Öyle görünüyor ki bu geçişler en az dört hafta daha gündemde kalacak.

     

    Peki Erzurum’dan başka transfer olacak mı?

     

    Ankara’dan gelen bilgiler bu yönde. Erzurum’dan iki ilçe belediye başkanının da AK Parti’ye geçtiği ve önümüzdeki günlerde duyurulacağı ifade ediliyor. Bu belediye başkanları Tortum’dan önce AK Parti’den aday adayı olan, aday gösterilmeyince de Büyük Birlik Partisi saflarından seçime girerek kazanan Muammer Yiğider ve Oltu’da yine Büyük Birlik Partisi çatısı altında seçimi kazanan Necmettin Taşçı.

     

    İlkesel bazda bakıldığında, bir başka partiden seçimi kazanıp sonrasında parti değiştirmek ilk bakışta ahlaki görülmese de, bu Türk siyasetinde olan bir durum. Özellikle iktidar partisinin tercih edilmesi de iktidar nimetlerinden faydalanma noktasında ahlaki görülebiliyor.

     

    Aslında bu durum, iktidar partisinin kendi partisinden olmayan belediye başkanlarına eşit noktada muamele etmemesinden kaynaklanıyor.  Yani iktidarın nimetlerinden hangi parti iktidarsa, o partiden seçilen belediye başkanları daha fazla faydalanıyor. Seçim sürecinde verdiği vaatlerini daha kolay yerine getirebiliyor. Şayet başkan muhalefet partisinden seçilmiş se, bakanlıklara götürdüğü projelere sıcak bakılmıyor. Bu durum geçmişte de böyleydi, bu gün de böyle.

     

    Gerekçesi her ne olursa olsun, bir partiyi seçimi kazanmak için basamak olarak kullanıp ardından bir başka partiye geçmek hiç sempatik bir görüntü değil.

     

    Sizi partiniz beğenmeyip aday göstermiyor, sizde başka bir parti ile seçime giriyorsunuz. Yani diyorsunuz ki “Benim için parti, dava çok önemli değil. Önemli olan Başkan seçilmem. Siz beni aday göstermezseniz bende başka bir partiden aday olur ve seçimi kazanırım.” Peki ya sonra… Sonra “Seçildiğim partiyi de yarı yolda bırakıp yeniden sizin partinize geçebilirim”

     

    Bu doğru bir siyaset anlayışı değil. Hem sizi aday göstermediği için partinize ihanet edip başka partiden aday olup seçiliyorsunuz, hem de seçildikten sonra yeniden kendi partinize dönerek, seçildiğiniz partiye ihanet ediyorsunuz.

     

    Yani diyorsunuz ki benim başkan olmam her şeyden önemli.    

     

    Gömlek değiştirir gibi siyasi parti değiştirirseniz, belki o günü kurtarabilirsiniz ancak tarih sizden nasıl bahseder umarım orasını da düşünmüşsünüzdür. 


    Yorum Yaz
    • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
    • cihangir başeğmez 01 Ocak 1970 02:00

      Tebrik ediyorum. Özellikle iktidarların kendisine oy vermwyeni cezalandirması ahlaken eksik olduklarının en önemli göstergesidir. Halka hizmet diyerek geldikten sonra sadece kendi belediyesine para verenlerin partisine gecenler de aynı ahlaksızlığı yapacaklarını ilan etmiş olurlar. Biraz şahsiyet.